La Fontaine diye biri var..

Karınca yaz boyunca çalışırken ağustos böceği saz çalmış, eğlenmiş.. Bilirsiniz hikayeyi. Tabi kış gelmiş, karınca sıcacık evinde afiyet içinde yaşıyorken bir gün kapısı çalmış. Bakmış kapıda ağustos böceği:
- Hah tamam şimdi!! Yaz boyunca saz çaldın, şimdi aç kaldın ve benden yemek istemeye geldin değil mi?! Saz çalacağına biraz çalışmış olsaydın böyle aç kalmazdın! Ben sana ne deyim şimdi!!
Hafifce bozulan Ağustos böceği:
- Yoo!! Komşu beni yanlış anladın. Biz yaz boyunca saz çalınca, ayıptır söylemesi biraz da para yaptık. Hatta meşhur da oldum, şimdi Avrupa turnesine çıkıyorum. Belki oralardan istediğin bir şeyler vardır diye, sormaya gelmiştim. Nedir bu tafra, bu ayak!!
Karınca şöyle bir bakmış, gerçekten de ağustos böceğinin hiç öyle aç bir hali yok. Üzerinde bir kürk, arkada da kocaman bir limuzin, önünde şoförü, onu bekliyor:
- Yok, bir şey istemiyorum. Ama dur!! Fransa'ya uğrayacaksın değil mi?
- Evet
-İyi o zaman, Paris'e gidince orada La Fontaine diye biri var, onu bul!! Ona yedi sülalesini çok sevdiğimi söyle!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder